29.11.2017

MEVLİD KANDİLİNDE KIRŞEHİR’DE CAMİLER DOLDU TAŞTI...

İl Müftülüğümüzce düzenlenen Mevlid Kandili programında vatandaşlar camilere akın etti. 29 kasım 2017 Çarşamba günü Yatsı namazı öncesi ve namaz sonrasında Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (sav) dünyaya geldiği gün olan Mevlid Kandili nedeniyle İl Müftülüğümüzce Hoca Ahmet Yesevi camiinde program düzenlendi. Düzenlenen program Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. İl Müftümüz Osman Arslan’ında katıldığı programda mevlid-i şerif okundu. Programa çok sayıda vatandaş katılırken memleketimizin birlik ve beraberliği için ve şehitlerimiz için vatandaşlar tarafından dualar edildi.

İl Müftümüz Osman Arslan daha sonra bu gecenin önemi ile ilgili vaazu nasihat etti. Arslan vaazında Ümmeti olmakla şeref duyduğumuz Rasuli Ekrem, bize hayat veren Kitabı Mübini, furkanı, mizanı ve hikmeti getirdi. O, Rabbimize, kainata ve insanlara karşı görevlerimizi öğretti. Hakkı, hakikati, adaleti, fazileti ve hidayeti hatırlattı. Allah'ın kelamını, örnek hayatıyla beyan etti ve onu yaşanan bir hayata dönüştürdü. Mekarimi ahlakı tamamladı. Kalpleri ve gönülleri birleştirdi. Kardeşliği dostluğu ve arkadaşlığı tesis etti. İnsanlığı mebde ve meadın bilgisiyle tanıştırdı.Bugün, bütün insanlık olarak intikamı, nefreti, kan dökmeyi önceleyen çağrılara değil, Efendimizin hikmet, merhamet, vicdan, adalet, hak ve hakikat yüklü çağrılarına ihtiyacımız var.

Başımızın tacı Hz.Muhammed (S.AV.) dünyayı şereflendirmiştir. Şu bir hakikattir ki Peygamber Efendimiz (S.A.V.) in insanlığa yaptıkları hizmetler pek büyük ve eşsizdir. O’nun, Peygamber olarak gönderildiği miladi altıncı asırda dünyanın her tarafı zulümler, karanlıklar ve sapıklıklar içindeydi. O zamanın Arabistan’ında, Doğu Roma’sında İran’ında insan ya vahşi, zalim, merhametsiz ve kaba bir varlıktı. Dağdan getirdiği odun parçasını yontarak tanrı edinen, kendi eliyle yoğurup şekil verdiği helvayı put yaptıktan sonra acıkınca onu yiyen bir insan kalabalığına Hz. Muhammed (S.A.V) peygamber olarak gönderilmişti. Hz. Peygamber (S.A.V.) kız evladını, toprağa diri diri gömen, bundan üzüntü ve utanç yerine neşe ve gurur duyan bir kitleden öyle bir millet meydana getirdi ki fertleri merhamet ve nezaketin canlı örneği oldular.

O, Kur’an-ı Kerim’de belirtildiği gibi, “Mü’minlerin sıkıntıya uğramalarından çok üzülen, mü’minlere çok düşkün, onları esirgeyen” bir şahsiyetti. İslam’a davet ettiği kimseler Müslüman olmayacaklar diye üzüntüsünden nerede ise kendisini mahvedecekti. Hz. Peygamber Efendimiz bütün ömrünü insanları Allah’a davetle geçirmiş bunun için sevinmiş, bunun için üzülmüş, bunun için harbe girmiş ve nihayet bunun için Allah’a yalvarmıştır. Müslümanlarla Mekke müşrikleri arasında meydana gelen büyük Bedir Muharebesinde, iki ordu karşı karşıya geldiği zaman Rasul-i Ekrem kendinden geçmiş bir halde ellerini göğe kaldırmış: “Ya Rabbi, bugün va’dini yerine getir” diye yalvarmıştır. O kadar kendinden geçmiştir ki ihramı omuzundan düştüğü halde farkına varamamış, secdeye kapanarak: “Ya Rabbi! Şu birkaç canda bugün telef olursa ta kıyamet gününe kadar sana kulluk eden bulunmaz!” demişti.

Yüce Allah Peygamberimizi (S.A.V.) bize örnek göstermiş ve onu model almamızı emretmiştir. Şu halde bize düşen görev, onu yakından tanımak, ahlakını ve hayat tarzını öğrenmektir. Bugün, bütün insanlık olarak intikamı, nefreti, kan dökmeyi önceleyen çağrılara değil, Efendimizin hikmet, merhamet, vicdan, adalet, hak ve hakikat yüklü çağrılarına ihtiyacımız var. Bugün, çoraklaşan yüreklerimizin O’nun rahmet damlalarıyla hayat bulmasına ve yeniden fethedilmesine çok ihtiyacımız var.

Bugün, O’nun gözüyle insanlığa bakabilmeye, O’nun yüreğiyle tüm acı ve kederleri hissedebilmeye her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. Bugün, her yönüyle O’nu örnek almaya, O’nun ahlakıyla ahlaklanmaya; sünnetini, benliğimizi her türlü kötülükten koruyacak erdemli tutum ve davranışlara dönüştürebilmeye çok ama çok ihtiyacımız var. Salât-u selam, tahıyyat-u ikram, her türlü ihtiram Efendimiz (s.a.s)’e, onun âline, ashabına ve O’nun yolundan gidenlere olsun.” Dedi.

Kılınan yatsı namazı sonrasında cami çıkışında vatandaşlara ikramda bulunuldu.